Hukuk Güncesi

04 Ekim 2021 Tarihinde yazıldı

Ölümün Eserin Hak Sahipliği Üzerindeki Etkisi

Eser Sahibinin Hakları

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (FSEK) göre eser sahipliğine ilişkin haklar mali haklar (m.21-25) ve manevi haklar (m.14-17) olmak üzere iki bölümde değerlendirilir.  Eser sahibinin mali hakları, eseri ile olan mali ve ekonomik bağına ilişkindir. Manevi haklar ise eser sahibinin eseri ile arasındaki manevi ilişkisinden doğmakta olup, eser sahibinin kişiliğine sıkı sıkıya bağlıdır.

Eser Sahibinin Ölümünün Mali Haklar Üzerindeki Etkisi

Eser sahibinin mali hakları üzerinde taahhüdi ve tasarrufi işlemler yapma hakkı bulunmaktadır. Eser Sahibi mali haklarını kısmen veya tamamen dilediği kişiye devredebilir veya bu hakların kullanımı üzerinde lisans verebilir.

Eser sahibinin ölümü halinde mali haklar miras yolu ile kanunen ve otomatik olarak mirasçılara intikal edecektir (FSEK m.63). Külli halefiyet ilkesi gereği, tüm mal varlığı, hak ve borçlar bir bütün halinde mirasçılara geçecek, buna uygun olarak mali haklar üzerindeki yükümlükler de haklar ile birlikte intikal etmiş olacaktır. Ancak telif sözleşmelerinin ölümle birlikte devam etmesi kendine has özellikler taşımaktadır.

Eser Sahibinin Ölümünün Manevi Haklar Üzerindeki Etkisi

Eser sahibinin manevi hakları, kişiye sıkı sıkıya bağlı ve para ile değerlendirilmesi mümkün olmayan haklardır. Bu nedenle manevi haklar sözleşme ile devre konu olamazlar.

Ölümden Sonra Manevi Hakların Kullanımı

FSEK, Medeni Kanun tarafından düzenlenen klasik manevi hak doktrininden ayrılarak, tadadi olarak tanımladığı manevi hakların kim tarafından kullanılabileceğini özel olarak 19/1 maddesinde düzenlemiştir.

FSEK’in 19/1. maddesi uyarınca, eser sahibi ölümünden sonra;

  • Umuma sunulma hakkının (Eserin kamuya sunulması, zaman, yer ve yayım tarzının belirlenmesi) (FSEK m.14),
  • Eserin adının belirlenmesi hakkının (FSEK m.15),

nasıl kullanılacağını veya kimler tarafından kullanılacağını özel olarak belirlememişse, bu hak belirtilen  hüküm uyarınca ancak yetkili kişiler tarafından kullanılabilecektir.

Eser sahibi, FSEK’in 14 ve 15.maddelerinde düzenlenen manevi hakların kullanımı konusunda mirasçılarından birini veya birilerini veya üçüncü bir şahsı özel olarak yetkilendirebilir. Bunu ölüme bağlı bir tasarrufla yapabileceği gibi bir sözleşme kapsamında da yapabilir. Örneğin eser sahibi, bir kitabın orijinal adının veya yayınlama periyotlarına uygun yayınlanıp yayınlanmadığını kontrol için üçüncü bir kişiyi yetkilendirmişse, bu üçüncü şahıs manevi hakların kullanımını kontrole yetkili olacaktır.

Eser sahibi, bir mali hak devir sözleşmesi veya lisans sözleşmesi akdetmiş fakat manevi hakların ölümden sonra kullanımına ilişkin bir yetkilendirme yapmamışsa manevi haklarının kullanımına zımnen rıza gösterildiği sonucuna ulaşılabilecektir. Bunun nedeni devredilen bir mali hakkın kullanımının ancak ilgili manevi hakka ilişkin rıza ile mümkün olmasıdır. Örneğin, yayınevine bir kitap yayma hakkı tanınmışsa, sözleşmede açıkça belirtilmese de eser sahibinin manevi haklarından biri olan umuma arz hakkının kullanımına rıza gösterdiği sonucuna ulaşılacaktır. Bir diğer deyişle, eser sahibi, manevi hakların kullanımı için hakkı devralana veya lisansöre FSEK’in 19/1. maddesi kapsamında açıkça yetki verebilir veya bu hakların kullanımına zımnen izin vermiş sayılabilir.

Diğer taraftan eser sahibi, eseriyle ilgili hiçbir telif sözleşmesi yapmamış ve kimseyi de manevi hakların kullanımı için yetkilendirmemişse o zaman bu manevi haklar FSEK’in19. maddesi uyarınca özel olarak belirtilmiş kişilerce (vasiyeti tenfiz memuru; bu tayin edilmemişse sırasıyla sağ kalan eş ile çocuklar ve mansup mirasçılar, ana - baba, kardeşler) kullanılabilecektir.

Lisans ve devir sözleşmeleri ile eser sahibinin ilgili manevi hak kullanımlarına rıza gösterdiği kabul edilebilir ancak bu rıza kapsamının sözleşmede önceden ve açıkça belirtilmesi çıkacak uyuşmazlıkların giderilmesinde önem taşımaktadır.

FSEK’in 19/2. Maddesi Çerçevesinde Manevi Hak Kullanımı

FSEK’in 19/2. maddesine göre, eser sahibinin ölümü sonrası;

  • Eserin umuma arz edilmesini veya yayınlanma tarzının, sahibinin şeref ve itibarını zedelemesi halinde yayımlanmasını menetme,
  • Eserin kim tarafından oluşturulduğu ihtilaflı ise, gerçek hak sahibinin belirlenmesi için mahkemece tespit yapılmasını talep etme,
  • Eser sahibini, şeref ve itibarını zedeleyecek biçimde eser üzerinde yapılacak veya eserin niteliğini bozacak değişikliklerin yapılmasını yasaklama,

hakları 19/1 maddesine benzer olarak yetkili kişilerce, kullanılabilecektir. Ayrı başlıklar altında incelenmiş fıkralar arasındaki fark, 2. fıkra halleri için kullanılacak yetkinin, yetkili kişiler tarafından “kendi namlarına” kullanılacak olması ve bu yetkiyi eser sahibinin ölüm tarihinden itibaren 70 yıllık bir süre boyunca kullanabilecek olmalarıdır. Bu iki fıkra arasındaki ayrımın gerekçesi doktrinde tartışma konusu olmuştur. FSEK, 19.maddede, her ne kadar iki farklı konuda düzenleme yapmışsa da özel olarak belirttiğimiz yön dışında ilk fıkraya ilişkin yorumlarımız bu fıkra için de geçerli olacaktır.

Sonuç

Ölümden sonra mali hakların kullanımına ilişkin daha az tartışma olmakla birlikte manevi hakların intikali tartışmalıdır. Bu bakımdan, eserlerle ilgili devir veya lisans sözleşmesi yaparken, bu konudaki tartışmayı en aza indirecek şekilde bir sözleşme yapılmış olması önem taşımaktadır.

 

Av. Ege İnanıcı

 

 

© Can Stock Photo / tang90246

 
 

Diğer Yazılar

 
 
Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu Uyarı
Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20
 
 

Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu

Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20